Senes Yapı Genel Müdürü Coşkun George Alis, kentsel dönüşümden gayrimenkul sektörüne ve sektörde yaşanan finansman sıkışıklığına ilişkin sorularımızı yanıtladı. Kapalıçarşı’dan Süryani bir aileden geldiğini belirten Alis, aile köklerinin taş oymacılığı ve metal işleme ustalığına dayandığını, ancak kuyumculukta işlerin kötüleşmesiyle inşaat sektörüne yöneldiğini söyledi.
Alis, Türkiye’de ekonomi ve piyasa yapısına ilişkin eleştirilerini, “Bugün markaların hali, bir toprak ağasının arazisinde yaşamak gibi; suyu, havayı bile ondan alıyorsun. Her şey monopol oldu. Teknoloji devleri, ekonomi devleri; herkes hayatı elinde tutuyor” sözleriyle ifade etti.
Bitişik binalar blok hâlinde dönüştürülmeli
Alis’e göre İstanbul’da dönüşümün önündeki temel engel, alan ve nüfus yoğunluğu. “İstanbul’da metrekare başına düşen insan sayısı Atina’da 3 kişiyken bizde 20 kişi” diyen Alış, “Boş alan yok, kuzeyi orman. Beşiktaş’ın göbeğindeki daireyi alıp Arnavutköy’de yer vereyim desem kabul edilmez. İnsanların hayat alanları var. Dönüşüm yerinde yapılmalı. Yan yana 2-3 bina birleşip en azından otoparklı hale gelmeli. Bitişik binalar blok hâlinde dönüştürülmeli” görüşünü dile getirdi.
“Devlet dönüşümün önünü açtı”
Alis, başka sektörlerin durma noktasında olduğunu belirterek, “Kentsel dönüşüm olmasa piyasa çökmüş durumda. Şu an tek işleyen sektör inşaat. Herkes cepten yiyor. Devlet, dönüşümün önünü açtı. Beş yıl öncesine göre dönüşümde maliyet yüzde 50 arttı. Kentsel dönüşüm çok hızlanmıştı ama bazı belediyelerin uygulamaları yüzünden frenlendi” değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşın konut seçerken öncelik sırasının hayati olduğunu vurgulayan Alis, “Biz bir vatandaşın can güvenliğinin sorumluluğunu 50 yıl taşıyoruz. Ucuza müteahhit arayan çok ama sorulması gereken şu: amacın depreme karşı korunmak mı, yoksa buradan para kazanmak mı?” diye sordu.
Çıkarcı olmaktan vazgeçmek lazım
İnşaat sektörüne güvenin zayıfladığını belirten Alis, “Bir bina düzgün yapılınca herkes sana proje verir. Ama bir söylem yayılıyor; müteahhit çalar, yapmaz, yarım bırakır diye. Bu algı öyle bir hale geldi ki, artık ‘müteahhitimz’ demeye utanıyoruz” ifadelerini kullandı. Senes Yapı olarak farklı iş modelleriyle sahada olduklarını aktaran Alis, “Biz arsa alıp geliştiriyoruz, kentsel dönüşüm yapıyoruz, taahhüt işi de yapıyoruz. Konut ve iş yeri üretiyoruz, siteler kuruyoruz. Bir işte gerçekten iyi olmak istiyorsan çıkarcılıktan vazgeçeceksin. Biz sırasıyla 7 daire ile başladık, sonra 10, 12-15 derken bugün 60-70 dairelik projelere geldik. Bu noktaya gelmemiz 15 yılımızı aldı” diye konuştu.
“Banka krediyi onaylıyor ama kullandırmıyor”
Gayrimenkul sektöründe 2016, 2018 ve 2023’te yaşanan dalgalanmaları hatırlatan Alis, “Biz gayrimenkulde üç büyük kur krizini atlattık. Toplamda altı krizi başarıyla geçtik. Şu an taahhüt işlerimiz sürüyor ama nakit akışı çok kritik. Banka 100 milyon liralık ipotek ve şahsi kefaletle krediyi onaylıyor ama kullandırmıyor. ‘Şu an iş yapma, otur’ deniyor” dedi.
Şu anda 28 iskanlı projeleri olduğunu belirten Alis, 2030’a kadar 1500 daireye ulaşmayı hedeflediklerini, bugün itibarıyla 600’lü seviyelerde bulunduklarını söyledi.


