Banner
By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Kabul etmek
Emlak Haber MerkeziEmlak Haber MerkeziEmlak Haber Merkezi
  • Emlak Haberleri
  • Emlak Hukuku
  • Emlak Rehberi
  • Ekonomi
  • Konut Kredileri
  • Sektörden
    • Emlak Televizyonu
    • Dekorasyon
    • Toki Haberleri
    • Bölge Raporları
    • Teknoloji Rehberi
    • Ulaşım Haberleri
    • Patronlar Dünyası
    • Kiptaş Haberleri
    • Patronlar Klübü
    • Emlak Anketleri
    • Kampanyalı Konut Projeleri
    • Müzayede
    • Satılık Arsa
Arama
  • Advertise
  • Advertise
  • Advertise
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
Okuma: Mahfi Eğilmez: Ekonomik krizleri anlama rehberi
Paylaşmak
Kayıt olmak
Bildiri Daha Fazla Göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
Emlak Haber MerkeziEmlak Haber Merkezi
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Emlak Haberleri
  • Emlak Hukuku
  • Emlak Rehberi
  • Ekonomi
  • Konut Kredileri
  • Sektörden
Arama
  • Emlak Haberleri
  • Emlak Hukuku
  • Emlak Rehberi
  • Ekonomi
  • Konut Kredileri
  • Sektörden
    • Emlak Televizyonu
    • Dekorasyon
    • Toki Haberleri
    • Bölge Raporları
    • Teknoloji Rehberi
    • Ulaşım Haberleri
    • Patronlar Dünyası
    • Kiptaş Haberleri
    • Patronlar Klübü
    • Emlak Anketleri
    • Kampanyalı Konut Projeleri
    • Müzayede
    • Satılık Arsa
Mevcut bir hesabınız var mı? Kayıt olmak
Bizi takip edin
  • Advertise
  • Advertise
  • Advertise
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
Emlak Haber Merkezi > Blog > Ekonomi Haberleri > Mahfi Eğilmez: Ekonomik krizleri anlama rehberi
Ekonomi Haberleri

Mahfi Eğilmez: Ekonomik krizleri anlama rehberi

Emlak Manşet
Son güncelleme: 17 Nisan 2020 07:21
Emlak Manşet
Paylaşmak
8 Min. Okuma
Paylaşmak

 Eski Hazine Müsteşarı, iktisatçı Mahfi Eğilmez, ‘mahfiegilmez.com‘da resesyon, slumpflasyon, deflasyon gibi ekonomik kriz hallerinin ne anlama geldiğini anlamak için hazırladığı özet rehberi tekrar yayınladı. Eğilmez’in yazısı şöyle:

Enflasyon 
Enflasyon en basit tanımıyla fiyatlar genel düzeyinde ortaya çıkan sürekli artış demektir. Bu basit tanımı ayrıntılarıyla bir kez daha ortaya koyalım: (1) Ele alınacak olan fiyatlar genel düzeyidir. Yani tek tek fiyat artışları enflasyon olarak tanımlanamaz. (2) Fiyatlar genel düzeyinin sürekli bir artış içinde olması gereklidir. Yani, bir veya birkaç malın fiyatının sürekli artış göstermesi, ya da bütün malların bir defa artış göstermesi enflasyon değildir.

Kaynaklarına göre sınıflandırıldığında iki çeşit enflasyon vardır: (1) Talep Enflasyonu, (2) Maliyet Enflasyonu. Toplam talep düzeyinin arzı aşarak sürekli fiyat yükselmesine neden olması halinde talep enflasyonu ortaya çıkar. Bir başka deyişle talep enflasyonu tüketim harcamalarındaki artıştan, bu da genellikle para arzının yükselmesinden kaynaklanır. Üretimde girdi olarak kullanılan mal ve hizmetlerin maliyetlerinde ortaya çıkan artışlar sonucunda fiyatların sürekli artış içine girmesi halinde ise maliyet enflasyonu meydana gelir. Maliyet enflasyonu, ücret-gelir çekişmesi, yerli ve ithal girdi malları (petrol gibi) fiyatlarının yükselmesi gibi nedenlerle oluşur.

Deflasyon
Deflasyon en kısa tanımıyla fiyatlar genel düzeyinde sürekli düşüş halidir. Bu durumda paranın satınalma gücü yükselir. Burada dikkat edilmesi gereken konu fiyat düşüşünün genel olması ve süreklilik göstermesidir. Bir başka ifadeyle bir ya da iki malın fiyatının düşmesi ya da bütün malların fiyatının bir defaya özgü olarak düşmesi deflasyon olarak tanımlanamaz. Yılbaşında eğer 100 TL’ye alınan malların aynısını yılsonunda 90 TL’ye alıyorsanız o zaman paranızın satınalma gücü artmış demektir.

İlk bakışta olumlu bir ekonomik durum gibi görünen deflasyon aslında enflasyondan çok daha önemli bir ekonomik krizin ifadesidir. Japonya oldukça uzun süreli bir deflasyonist dönem yaşamıştır.

Deflasyonist eğilimler devam ederse üretici üretimden vazgeçer ve bu kez ekonomi büyüyememe kriziyle karşı karşıya kalabilir. 2008 yılında başlayan küresel kriz (büyük resesyon) birçok ülkede deflasyonist eğilimlerin doğmasına yol açmış ve birçok ülke bu sorunu aşabilmek için talebi, yani tüketimi canlandırmaya yönelik genişletici maliye ve para politikası uygulamak zorunda kalmıştır.

Resesyon
Resesyon ekonomide küçülme halidir. Bununla birlikte ekonomide bir çeyreklik dönemde yaşanacak bir küçülme hali resesyon olarak tanımlanmamaktadır. Genel olarak ekonomik faaliyetlerin daralması, küçülmesi olarak ifade edilse de son yıllarda çok daha spesifik bir tanımlama getirilmiştir. Buna göre eğer bir ekonomide üst üste iki çeyrek GSYH küçülmesi yaşanmışsa o ekonomide resesyon söz konusu demektir.

Resesyon bazı hallerde iki çeyrek sonrasında sona erebileceği gibi bazı hallerde daha uzun süreli olabilir. Bir ekonominin resesyondan iki çeyrek sonunda çıkmasına V tipi çıkış, daha uzun bir sürede çıkmasına ise U tipi çıkış adı veriliyor. Eğer ekonomi resesyondan çıkışa geçtikten sonra yeniden küçülmeye girmişse o zaman da buna W tipi resesyon ya da çift dipli resesyona adı veriliyor.

2008 yılında başlayan küresel krizde çeşitli ülkelerde resesyon tiplerinin hemen hepsiyle karşılaşıldı. Örneğin Türkiye V tipi resesyon yaşadı. Buna karşılık İngiltere’nin küresel krizde yaşadığı küçülme W tipine daha yakın bir resesyondur.

Depresyon
Bir ekonomide ekonomik faaliyetlerin uzun süreli olarak aşağı yönlü olması depresyon olarak adlandırılıyor.

Depresyon ile resesyonu birbirinden ayıran iki önemli nokta vardır: (1) Resesyon ekonomik faaliyetlerde daha kısa süreli bir küçülme halidir. Genellikle iki çeyrek ile birkaç yıl arasında sürer. Depresyon daha uzun süreli bir çöküşü ifade eder. Örneğin İngiltere ve ABD’de Uzun Depresyon (1873 – 1896) neredeyse çeyrek yüzyıl sürmüştür. ABD’de Büyük Depresyon (1929 – 1933) 5 yıl sürmüştür. (2) Resesyonda GSYH küçülmesi daha düşük düzeydedir. Bazı iktisatçılara göre GSYH’daki küçülmenin depresyon olarak kabul edilmesi için yüzde 10 dolayında bir küçülme olması gerekir.

ABD’de Büyük Depresyon süresince GSYH neredeyse yarı yarıya düşmüştür. 1929’da 103,6 milyar dolar olan GSYH, depresyonun son yılı olarak kabul edilen 1933 yılında 56,4 milyar dolara gerilemişti.

Stagflasyon 
Bir ekonomide enflasyon olgusu yaşanırken ekonomi büyümüyorsa o ekonomide stagflasyon (enflasyon içinde durgunluk) hali var demektir.

1974 yılında yaşanan petrol şoku birçok ülkede stagflasyon olgusunun ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Ekonomik krizlerin başa çıkılması zor olanlarından birisi budur. Eğer ekonomi enflasyon içinde büyümeye devam etse bir miktar büyümeden fedakarlık ederek enflasyonu düşürmek daha kolay olabilirdi. Oysa stagflasyonda bir yandan enflasyonla mücadele edecek bir yandan da ekonomiyi canlandıracak bir ekonomi politikası biçimlendirmek gerekir ki bu çok kolay bir iş değildir. Çünkü bu iki politika genelde birbiriyle çelişen politikalardır. Bu durumda iki hedefi de tutturamayacak bir politika arayışı içine girmektense bir seçim yaparak önceliği bu iki hedeften birisine vermek daha uygun olabilir.

Slumpflasyon
Bir ekonomide enflasyon olgusu yaşanırken ekonomi küçülüyorsa o ekonomide slumpflasyon (enflasyon içinde küçülme) hali var demektir.

Ekonomik krizlerin en zoru budur. Çünkü burada bir yandan enflasyonu düşürmeye uğraşırken bir yandan da ekonominin küçülmesini önce durdurmaya sonra da büyümeye döndürmeye yönelik bir ekonomi politikası uygulamak gerekmektedir. Makroekonomik hedeflerin ve politika araçlarının birbiriyle çelişkisi en fazla burada ortaya çıkar. Bir yandan enflasyonu düşürmek, bir yandan büyümeye geçmek, bir yandan bunlara eşlik etmesi büyük olasılık içinde olan işsizlik artışını engelleyip istihdamı artırabilmek birbiriyle çelişen hedeflerdir.

Kriz hallerinin kötüden daha az kötüye sıralanması
Buraya kadar anlattığımız krizlerin en kötüden daha az kötüye doğru sıralanması şöyledir: 1.Slumpflasyon, 2.Depresyon, 3.Resesyon, 4.Deflasyon, 5.Stagflasyon, 6.Enflasyon

Bu sıralamada uygulanacak ekonomi politikasının zorluğu dikkate alınmıştır. En zor politika slumpflasyon için oluşturulacak politikadır. Çünkü bir yandan ekonomik küçülmeyle bir yandan da enflasyonla mücadele etmek gerekecektir ki bu iki mücadelede kullanılacak araçlar çoğu kez birbirinin aleyhine çalışır.

Bunların bir bölümü çoğu kez bir arada olabilir ya da zaman içinde birinden ötekine dönüşbeilir. Örneğin slumpflasyonda enflasyonla resesyon birlikte görünür. Başlangıçta resesyon olarak başlayan bir kriz derinleştikçe depresyona dönüşebilir. Enflasyonla büyüme bir arada giderken büyümenin durmasıyla birlikte stagflasyon ortaya çıkabilir.

Ekonomik krizlerle mücadelede ekonomi politikası
Ekonomik krizlerle mücadele için çeşitli ekonomi okullarının farklı görüşleri vardır. Örneğin Keynesyen ekole bağlı iktisatçılar resesyonun toplam talepteki yetersizlikten kaynaklandığını düşünürler ve o nedenle de kamu harcamalarının artırılması yoluyla maliye politikası önlemlerine ağırlık verilmesini önerirler. Resesyon konusunda aynı yönde yani talep yetersizliği yönünde teşhis koyan Monetaristler ise para arzının genişletilmesinin daha doğru olacağı görüşünü ileri sürerler. Arz yönlü ekonomi okulu üyesi iktisatçılar konunun arz yetersizliğinden kaynaklandığını ve o nedenle arzı artıracak biçimde vergi indirimleri uygulanmasını önerirler.

Ekonomik krizlerde hangi ekonomi politikasının seçilip uygulanacağı konusu krizin çeşidine, derinliğine ve ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına yakından bağlıdır. Bazı hallerde maliye politikası bazı hallerde para politikası bazı hallerde heterodoks ekonomi politikası araçlarının devreye sokulması gerekebilir. Bazı hallerde bu politikaların hepsini bir arada birbirini destekleyecek biçimde uygulamak gerekebilir.

Öte yandan bu gibi ekonomik krizlerde beklentilerin olumsuz görünümden olumlu görünüme çevrilebilmesi de büyük önem taşır. Bu gibi durumlarda beklenti yönetimi etkin bir politika aracı olarak kullanılabilir.

Serbest piyasada döviz açılış fiyatları (23.06.2023)
ABD’de konut başlangıçları 2021’den beri en düşük seviyede
Merkez Bankası’nın kararı konut kredisi oranlarını nasıl etkiler?
İstanbul Havalimanı 100 milyonu aşkın yolcuyu ağırladı
Kira artış oranı esnafı zorluyor
ETİKETLENEN:enflasyonEkonomiMalResesyonKüçülme
Bu Makaleyi Paylaş
Facebook Bağlantıyı Kopyala Yazdır
Paylaşmak
Önceki Makale OSB’lerde emsal yüzde 1’e çıktı
Sonraki Makale Ticaret Bakanlığı’ndan online alışveriş uyarısı
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

 

Son Haberler

Sivas depremi sonrası Naci Görür’den açıklama! ‘Maksimum 6 büyüklüğünde deprem üretebilir’
Sektörden
13 Haziran 2025
İnşaat maliyetleri 54 ayın en düşük seviyesinde!
Ekonomi Haberleri
13 Haziran 2025
Nisan ayında turizmde yeni rekor: Yabancı ziyaretçi ve doluluk oranı arttı
Emlak Turizm
13 Haziran 2025
İsrail-İran gerilimi havacılığı felç etti: Uçuşlar peş peşe iptal ediliyor
Ekonomi Haberleri
13 Haziran 2025
İMSAD: İnşaat malzemesi ihracatı Nisan’da geriledi
Ekonomi Haberleri
13 Haziran 2025
Nisan ayı otel doluluklarında 2025 zirvede
Ekonomi Haberleri
13 Haziran 2025
Beykoz Riva’da Yeni Bir Hayat: Düşler Vadisi Riva Projesiyle Doğanın Kucağında Huzur!
Emlak Haberleri
13 Haziran 2025
Mount Anvil’den Çifte Zafer: The Verdean ve Chelsea Botanica Projelerinde İlk Anahtar Teslimleri Başladı!
Emlak Haberleri
13 Haziran 2025
Babalar Günü İçin Novo’da Yatırım Zamanı
Sektörden
13 Haziran 2025
arsaVev, Sadece 500 Bin TL’den Başlayan Peşinatla Ev Sahibi Yapıyor
Emlak Haberleri
13 Haziran 2025

Güncel Emlak Haberleri

Quick Link

  • Emlak Haberleri
  • Gizlilik politikası
  • Privacy & Policy
  • Contact

Top Categories

Abone Merkezi

En yeni yazılarımıza anında ulaşmak için bültenimize abone olun!

 

Emlak Haber MerkeziEmlak Haber Merkezi
Bizi takip edin
© 2005 Emlak Manşet Company. All Rights Reserved.
adbanner
Tekrar hoşgeldiniz!

Hesabınızda oturum açın

Kullanıcı Adı veya E-posta Adresi
Şifre

Şifrenizi mi kaybettiniz?